İçdöküş, Yarışma ve Şekerpare

Ben


Ramazan ayından bir kaç gün önce Eskişehir'deki büyük bir alışveriş merkezinde tatlılar ve mezeler konusunda yarışma yapılmıştı. Ben de broşürlerde görünce katılmak istedim ve şerbetli tatlılar kategorisinde yarışmaya katıldım. Yaptığım zaman çok beğenilen Portakalağacı sitesindeki Şekerpareyi yaptım. Yarışma günü sabahtan tatlımı teslim ettim. Servisi kolay olsun diye minik muffin kağıtlarına koymuştum. Jüri üyeleri sırayla tatlıların tadına baktılar ve puan verdiler. Jürinin işi bitince de büyük bir masaya bütün tatlıları dizip yarışmacılar, yakınları ve alışveriş merkezinde bulunan müşterilere ikram edildi.
İşte benim üzüldüğüm sahne bundan sonra yaşandı. Biz ne zaman böyle insanlar olduk anlamıyorum. Tatlıları elleriyle yağmalayanlar mı istersiniz, evlerinden tabak getirip koyabildikleri kadar tatlıyı tabağa doldurup götürenler mi? Biz yarışmacılar için hazırlanmış olan hasır sepetleri yarışmacı olmayanların ikişer üçer almaları mı? Bense ağzım açık kendi yaptığım tatlının bile tadına bakamadan seyredebildim olayı :). Yarışmanın sonucu mu? Dereceye giremedim. Tadanların, tarifini isteyenlerin, kesin birinci ya da ikinci olursun diyenlerin olmasına rağmen. Önemli olan yarışmaktı dedim ve ertesi gün yapılacak olan geleneksel tatlılar kategorisinde yarışmaktan vazgeçip evime döndüm. Aynı şeyleri görmeye inanın tahammülüm yoktu.

Bu resimler yarışmadan iki küçük kare. Ne olursa olsun bir anı işte.
Şekerparelerim

8 yorum:

Zehra Gürgen said...
September 30, 2009 at 8:28 AM

Canım, bizim halkımız bir garip olmuş gerçekten.Gözleri aç insanların.
En acısıda gurur, haysiyet ve şeref beylik laflar artık.İnsanlarda utanma yani AR olmayınca herşey oluyor.Bugün tatlıları yarın başka şeyleri yağmalayabilirler..Bende biraz yaralıyımda bu konuda..
Neyse dediğin gibi yarışmaktı güzel olan diyor insan.

PAPATYA PRENSES said...
September 30, 2009 at 8:30 AM

evden tabak getirip...

kanım dondu ya. biz nasıl bir millet olmuşuz böyle :(

Unknown said...
September 30, 2009 at 9:22 AM

Zehra'cığım insan utanıyor böyle sahneleri görünce. Gerçekten tokgözlülük, nezaket, insanlara en önemlisi de kendine saygı sanırım çok uzun yıllar öncesinde kalmış. Tatlı yani sonuçta bulunmayan birşey değil ki.

Papatya Prensesim gerçekten öyle. Ben şaşırıp kaldım hani haberlerde gösterirler ya bir hayırsever yiyecek dağıtır insanlar birbirini ezer. Benim gördüğüm sahne de onun küçük bir versiyonuydu işte. Ben utandım...

kristalkelebek(aslı) said...
September 30, 2009 at 3:19 PM

Hülyacım anlattıkların gerçekten de hayret verici ve çok üzücü.. Maalesef böyle bir toplum olduk ve gitgide daha da kötüleşiyor bu durum sanki..
Neyse boşver, önemli olan medeni cesaret gösterip böyle bir yarışmaya katılmış olman bence..Sonuçta bir deneyim, bir anı olmuş senin için.
Sevgiler:).
aslı

Unknown said...
September 30, 2009 at 10:54 PM

Evet Aslı'cım, daha da kötüye gidiyor gibi. Dediğin gibi boşvermek lazım. Sevgiler canım..

Bir Dilim Düş said...
October 1, 2009 at 6:42 AM

Nasıl yani yaaa???


Evren :(

lalelimutfaklar said...
October 1, 2009 at 10:42 AM

hayretler icinde okudum diyecegim ama diyemiyorum. cunku bu goruntuleri tv den gormeye cok alisik oldugumuz icin.ama hep nasil bir sey bu boyle diye demeden edemedim.hele evden tabak getirmek , bu nasil bir sey ya ,inanin kirk yil dusunsem aklima gelmezdi.yemek yarismasina tabakla gitmek .selamlar

Unknown said...
October 2, 2009 at 12:07 AM

Evren'ciğim aynen öyle.

Sevgili Lale, malesef bizleri alıştırdılar tv'lerde göstere göstere. Ama canlısını izlemek daha da kötü tabi. Hele bir kadının eliyle ağzına baklava teperken (anlatım için üzgünüm ama yaptığı şey buydu) uzaktan birine "baklava al baklava çok güzel" diye bağırması yok muydu? Offf yani.. Sanırım benim gibi acemi değillerdi evden tabak taşıyanlar :)